DİL VE ANLATIM DENEMELER-1
deneme-1
1.
I. Yıllar yılı bekliyorum bir gün dönersin diye.
II. Yılda bir kabrime gel, toprağım kokunu alsın.
III. Piyasanın durumu yıldan yıla daha kötü hale
geliyor.
IV. Çocuğun dersleri her geçen yıl düzeliyordu.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerindeki
altı çizili sözler anlamca birbirine en
yakındır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, deyim açıklamasıyla
birlikte verilmemiştir?
A) Her zaman çok konuşurken şimdi sesi çıkmaz
olmuş, dut yemiş bülbüle dönmüştü.
B) Dizgini ele almış, artık işleri yönetmeye baş-
lamıştı.
C) Çektiği sıkıntılar yüzünden yaşamayı istemeyecek
duruma gelmiş, canından bezmişti.
D) Doğruyu söylemek gerekirse o, saman altından
su yürüten bir insan değildir.
E) Sonunda dize gelmiş, kendisinden güçlü
olan arkadaşının buyruğunu kabul etme durumuna
düşmüştü.
3. Romanın temel kişisi Mahmut, babasının isteği
dışında gizlice denizci olur. Fırtınalarla, dalgalarla
boğuşarak yaşamını kazanmak, en büyük tutkusudur
onun. Ne ki babası ölünce denizi bırakıp
Bodrum’a döner. Bir köy ağasının kızıyla evlenerek
bu kez de ekmeğini topraktan çıkarmaya baş-
lar. Ama deniz tutkusunu yenemeyen Mahmut,
evini ve karısını bırakıp tekrar denize döner.
Bu parçada altı çizili sözle, parçada anlatılan
kişinin hangi yönü vurgulanmıştır?
A) Toprakla uğraşmaktan hoşlanmaması
B) Denizden uzak yaşayamaması
C) Denizin topraktan verimli olduğuna inanması
D) Verdiği karardan dolayı kendini suçlaması
E) Aile mutluluğuna önem vermemesi
4. Aşağıdaki mısraların hangisinde kişileştirme
yapılmıştır?
A) Aldığım her nefes seni fısıldar
Gelir ta kalbimden vurur şarkılar
B) Bir tren sesiyle başladı ağrım
Dağları taşları çınlattı çağrım
C) Bu gece tek hece yazmam dese de
Sabaha çıkmadan sözünden caydı
D) İsyankar olurum ister istemez
Canımdan usanır bezer dururum
E) Bilmem ne kadar daha ya sabır çekeceğim
Resminin karşısında gözyaşı dökeceğim
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzerlik
ilgisinden yararlanılmamıştır?
A) Sabır bir tuğlaya, sadakat ise köke benzer.
B) Bu kadının oğlu, yeşil keten takımlar giyerdi.
C) Ruhumuz bir çöl kadar ıssız olurdu her ak-
şam.
D) Ayrılık, zaman zaman tıpkı ölüm gibi gelir insana.
E) Yağmur damlaları camlara çarpan gözyaşlarıydı.
6. Yalnızca bir şair olarak değil, bir aydın olarak da
hem kendini hem de şiirimizi ileriye götürmüştür.
Şiirimize yeni konular, görüşler, biçimler getirmiştir.
Şiir diline, konuşma dilinin canlılığını, genişliğini
aşılamıştır. Bunu yaparken de sadelik
içinde, en az sözcükle derinliğe varmanın yolunu
bulmuştur.
Bu parçadaki “en az sözcükle derinliğe varmak”
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yoğun bir anlatım biçimi kullanma
B) Geniş kitlelere seslenme
C) Yeni ve değişik ürünlerle şiiri geliştirme
D) Alışılmış deyişleri bir yana bırakma
E) Şiire yeni duygu ve düşünceler katma
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim,
açıklamasıyla birlikte verilmiştir?
A) Yaptığımız bütün planlar kâğıt üzerinde kalmıştı.
B) Çocukları bu hastalığa yakalandığından beri
kan ağlıyorlardı.
C) Ağız birliği etmişler, aynı açıklamaları yapmışlardı.
D) Bir müddet hoşbeş ettikten sonra asıl konuya
girmiştik.
E) Kafası bozulunca kendisini ziyarete gelenleri
içeri almamıştı.
8. (I) Maalesef dünyanın başı günümüzde belada.
(II) Çünkü dünyamız tek kültürlü bir dünyaya doğ-
ru gidiyor. (III) Bu, insanlığı insanlıktan çıkaran bir
durumdur. (IV) Tek kültürlü bir dünyada insanlı-
ğın halini düşünelim: (V) Tek çiçeğe kalmış, tek
renge, tek kokuya kalmış bir insanlık ve tek dile
kalmış bir dünya…
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
deyim kullanılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
9. Aşağıdakilerin hangisinde anlam karşıtlıklarından
yararlanılmıştır?
A) Annesinin hoşgörüsüne sığınarak yaramazlık
yapıyordu.
B) Kitabın sayfalarını çevirdikçe hüzünleniyor,
neşeli halini kaybediyordu.
C) Belki kimse aramıyordu; ama yalnız sayılmazdı.
D) Arkadaşları arasında sevilen bir kişilikti.
E) Bazı günler eve erken gelir, bazı günler hiç
uğramazdı.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “eritmek”
sözcüğü, ayraç içindeki açıklamasına uygun
olarak kullanılmamıştır?
A) Her sabah bir saat yürüyor, fazla yağlarını
eritmeye çalışıyordu. (sağlıklı olmak)
B) Bu karışımı hazırlarken önce şekeri suda
eritmeniz gerekiyor. (katı maddeyi bir sıvıda
çözmek)
C) Tereyağını eritmek için ocağı yaktım. (bir
maddeyi ısıtarak sıvı duruma getirmek)
D) Biriktirdiği paraları birkaç ay içinde eritti.
(harcayıp tüketmek)
E) Bu hastalık yavrucağı eritti, iğne ipliğe döndürdü.
(zayıflatmak)
13. (I) Yolu, Çiçekli Yaylası’na çeviriyoruz. (II) Önce
uzun bir yürüyüşte sonra Baş Yayla’ya varıyoruz.
(III) Çadırlarımızı Çiçekli Gölü’nün kıyısına keyifli
bir şekilde kuruyoruz. (IV) Sis, bu uzun yol
boyunca bize eşlik ediyor. (V) Sabahleyin erken
kalktığımız için, bu sisin nasıl oluştuğunu, dağların
arasına nasıl yayıldığını görebiliyoruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
kişileştirme yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. Felsefenin geliştirdiği kuşkuculuk, bilimsel dü-
şüncenin, yenilikçi buluşların ---- oluşturmaktadır.
Eleştirel, sorgulayıcı, çözümleyici düşüncenin
---- kazandığı dönemlerde, bilimsel üretim ve
aydınlanmacı gelişmelerin ---- açılmıştır
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla
aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun
olur?
A) özünü - değer - kitabı
B) yapısını - saygı - cephesi
C) desteğini - kıymet - yolu
D) tabanını - biçim - ilerisi
E) temelini - önem - önü
15. Kitap çok tutmuştu, her gün, her çevrede hakkında
yapılan tartışmalara rastlamak mümkündü.
“Çevre” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde bu
cümledeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Şair, şiirlerinde bizim çevremizdeki insanların
üzüntü ve sevinçlerini anlatır.
B) Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmış.
C) Önemli düşünceler hep aydınlar çevresinde
mi tartışılır?
D) Bu çevrede fazlaca hırsızlık olayı görülmez.
E) Doğal kaynakların aşırı ve yanlış kullanılması
çevre kirliliğine yol açar.
16. Onun sözcüklerinde kendine özgü bir ses, bir
renk var. Anlatımı özenli, yalın, duru. Böyle oldu-
ğu için bir solukta okunabiliyor.
Bu parçada geçen “sözcüklerinde kendine özgü
bir ses, bir renk var” sözüyle sözü edilen yazar
hakkında anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yazılarında gözlemlerini başarıyla yansıttığı
B) Betimlemelere ağırlık verdiği
C) Yorum gerektiren bir anlatım tarzını tercih
ettiği
D) Yazılarında kendi yaşamından izler görüldü-
ğü
E) Sözcüklere yeni anlamlar yükleyebildiği
17. Yazmaya başladığım yıllarda beni sadece çağ-
daş yazarlar ilgilendirirdi. Geçmiş çağların yazarlarına
uzanmıyordum, onları başka dünyanın
yazarları olarak görüyordum. Uzunca bir aradan
sonra çağımın dışına doğru sarkmaya başladım.
Yukarıdaki parçada altı çizili sözle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çağları aşan bir sanatçı olmayı isteme
B) Geçmişteki yazarlarla ilgilenmeye başlama
C) Her çağın ayrı bir güzelliği olduğuna inanma
D) Geçmiş çağlardaki yazarları beğenmeme
E) Çağının başarılı yazarlarını örnek alma
18.
I. Deve, kırk yıl Mekke’ye gitmekle hacı olmaz.
II. Anlayanla taş taşı, anlamayanla bal yeme.
III. Rezaletle olan kârdan, güzellikle olan zarar
yeğdir.
IV. Altın semer vursan, eşek yine eşektir.
V. Araba devrilince yol gösteren çok olur.
Numaralanmış atasözleri anlamca ikişerli
gruplandırıldığında hangisi dışarıda kalır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
19. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde deyim
yoktur?
A) Kendisi kadar çetin ceviz bir öğretmenle kar-
şılaşmıştı.
B) Okulu birincilikle bitirdiğini duyunca dili tutulmuştu.
C) Biz akademik hayatı onun kadar ciddiye almıyorduk.
D) Her dükkanın önünde durup vitrinleri inceleyerek
gezindik.
E) Toplumsal konularda kafa yorar ve dikkatlice
gözlem yapardı.
20. En saf suyun bile gizli bir tortusu vardır.
Yukarıdaki söze anlamca en yakın olan atasö-
zü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Su bulanmayınca durulmaz.
B) Üzüm üzüme baka baka kararır.
C) Başa gelen çekilir.
D) Hazıra dağlar dayanmaz.
E) Kul kusursuz olmaz.
deneme-2
1. Bu değerlendirmeleri yaparken salt metinle karşı
karşıya kalmayı yeğledim. Gene de zaman zaman
metinlerin arkasında tanıdığım yazarın siluetini
gördüm. Emeğe duyduğum saygı, sayfalarda soluyan
bir insan, yargılarımı değiştirdi mi bilemem.
Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2006)
A) Yargılarında yazarın kişiliğinin etkisinden
kurtulamamak
B) Metni değişik boyutlarıyla ele almak
C) Nesnel bir tutum takınmak
D) Metnin oluşturuluş serüvenini araştırmak
E) Metnin anlatım dokusu üzerinde yoğunlaş-
mak
3. Aşağıdaki dizelerin hangisinde düşsel ögeler
yoktur? (2006)
A) Gördüm sonbahar kanıyor
Çatlamış dudağında evrenin
B) Seyretsem derinliklerini gökyüzünün
Bulutların biçimden biçime girişini izlesem
C) Uçmasını öğrendim ben de
Mavisi eskimiş gökyüzünde
D) Bir rüzgâr geçti buradan
Koştum ama yetişemedim
E) Gecenin kâğıdında gözyaşının mürekkebi
Herkes kendi uçurumuna bir taş atıyor
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden, ayraç
içinde verilen anlam çıkarılamaz? (2006)
A) Yeni kredi kartınızı kullanmaya başlamadan,
eski kartınızı keserek yok etmeniz herhangi
bir sorunla karşılaşmanızı engelleyecektir.
(Uyarma)
B) Yeni kredi kartınızın kullanım limiti ile hesap
kesim tarihi, eski kartınızla aynıdır. (Eşitlik)
C) Yeni kartınızda yer alan çip, sahtecilik iş-
lemlerini büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.
(Önlem)
D) Alışverişleriniz ve nakit çekme işlemlerinizde
yeni kartınızı eski kartınız gibi güvenle kullanabilirsiniz.
(Benzerlik)
E) Yeni kartınızla yapacağınız bir işlem, eski
kartınızın otomatik olarak kullanıma kapatılmasını
sağlayacaktır. (Öncelik)
5. Folklorik ögelerin kalıplaşmış bir yapısı vardır;
bu da yaratıcılığı sınırlar, diyenler var. Bana göre
yanlış bir saptamadır bu. Böyle diyenlerin belleklerinde
klişeleşmiş bazı şiirler var. Oysa gerçek
çok farklıdır. Folklordan yararlanma türden türe
ya da sanatçıdan sanatçıya değişiklik gösterir.
Hiçbir zaman folklorik ögeler olduğu gibi kullanılmaz,
bunun için de anlatım donup kalmaz.
Bu parçada geçen “donup kalmamak” sözüyle
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
(2006)
A) Anlamını yitirmemek
B) Dolaylı söyleyişlere yönlendirmek
C) Basmakalıp bir nitelik kazanmamak
D) Anlatım yeteneğini engellemek
E) Kurallara uygun davranmak
6.
I. Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu
Yaşını sordum, kimi seksen dedi kimi yüz
II. Önüme düştü konukseverce
Soluk kadife mantosu sırtında
III. Beni tek odalı köy yapısı kulübesine götürdü
En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayına
IV. Zamanı onda yitirdim ben
Yitik zamanlara onda eriştim
Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangilerinde
birbirine karşıt çağrışımlar içeren sözler
kullanılmıştır? (2007)
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III.
D) II. ve IV. E) III. ve IV.
7. (I) Ev havalansın diye açtığım pencereyi kapatırken
derin bir soluk aldım. (II) Körfezden bembeyaz
bir gemi geçiyor. (III) Canım dışarı çıkmak istedi.
(IV) Uzun bir yürüyüş yapsam… (V) Bu yürüyüş
sırasında İzmir’in sabırsız baharını selamlasam,
imbatı koklasam… (VI) Ardından kıyıya oturup
denizi seyrederken çayımı yudumlasam, gazetemi
okusam… (VII) Sonra, okuduğum heyecanlı
romanın son bölümünü bitirsem…
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
insana ait bir özellik doğaya aktarılmış-
tır? (2007)
A) II. B) IV. C) V. D) VI. E) VII.
9. Elbette her yazar okunmak ister. Ama eğer okur
için yazmak gibi bir kaygısı varsa, okurunu ço-
ğaltmak, onun hoşuna gitmek ya da ünlenmek
için yazıyorsa, gerçek edebiyat okuru onu dış-
layacaktır. İster bin, isterse yüz bin okuru olsun,
edebiyat, vize vermek için okurun niceliğine bakmaz,
yetkinliğine bakar.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2007)
A) Edebiyatta başarı, okurların sayısıyla değil,
düzeyiyle ölçülür.
B) Çok sayıda okura ulaşabilmek için toplumsal
değerlere ters düşmemek gerekir.
C) Okurları düşünerek yazanlar, kendi gerçek
duygularını yansıtamazlar.
D) Tanınma amacıyla yazanlar, çıkarlarını dü-
şünenlerdir.
E) Kimi okur, kendi görüşlerine uymayan yapıtları
başarısız sayar.
10. Bir sanatçı olarak, okumaktan, araştırmaktan hiç-
bir zaman vazgeçmeden sanatta doyumsuzluğu
korumak gerektiğine inanıyorum.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2008)
A) Bir birikim oluşturmaya çalışmak
B) Sanatla ilgilenmekten zevk almak
C) Ulaştığı noktayı yetersiz bulmak
D) Sanata yön vermeye çalışmak
E) Başarılı yapıtları örnek almak
11. Ana dilinin, anneden öğrenilen dil olduğu söylenir
ama bu, yalın kat bir açıklama bence. Çünkü dil
bilimle ilgili sözlükler, ana dilini daha çok, çevrenin
dili olarak açıklamaktadır. Ancak, çevrenin
dili denilen dil üzerinde annenin etkisi olduğu da
yadsınmamalıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2008)
A) Genel kanılara uyan
B) Etkisiz olanı etkili gösteren
C) Duygusal gerekçelere dayanan
D) Tartışmaya açık görüşler içeren
E) Basit, derinliği olmayan
12. Onun, yazma ve yaratma eylemindeki büyük
değişme ve gelişme, kendisinin hem okuru hem
de eleştirmeni olmasıyla başladı. Söz gelimi, ilk
denemelerinde sıfat kullanma tutkusundan kaynaklanan
sanatlı bir anlatımı vardı. Kendisiyle ilk
denemeleri üzerinde konuşurken bu tutumuna
değinir, “Yine sözcükleri renklerle donatıp onları
köpürtmüşsün.” diye takılırdım ona. Kimileyin
bunun gerekliliğini savunur kimileyin sesini çıkarmaz,
yalnızca gülümser geçerdi. Belli ki bir öz
eleştiri sürecine girerdi.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2009)
A) Söylenenleri okurun gözünde canlandıracak
anlatımlara başvurmak
B) Sözcüklere yeni, çağrışımsal anlamlar yüklemek
C) Söyleyiş yönünden süslü, gösterişli, kof bir
yapıyı yeğlemek
D) Sözcüğün birkaç anlamını birlikte kullanmak
E) Kolay anlaşılır, yalın nitelikte ürün vermek
13. Bu sanatçımız daha kitabın başlarında uyarıyor
okurunu: “Ötekini oku; derinde, dipte duranı; ince
şeyler bunlar.” Bu sözler, onun şiirlerinin anlaşılması
için kendisinin cömertçe önümüze kattığı
kılavuzlardır. Bunlara dikkat edilmezse yanlış
anlaşılabilir onun şiiri, tekdüze bir tekrarlanış sanılabilir.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2009)
A) Ancak şiirsel birikimi olanların kavrayabileceği
anlamlar taşıma
B) Açıkça söylenmemiş gizli anlamlar içerme
C) Şairin istemediği yönde yorumlara yol açma
D) Farklı olmaya çalışırken anlaşılmaz olma
E) Karşıt anlamlar taşıma
14. Titizlikle, kılı kırk yararak ortaya koyduğu ürünlerini
kitaplaştırmak için yıllarca bekler; kendi
deyişiyle, “onların sirkeleşip sirkeleşmediğini”
görmek ister.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2009)
A) İstenilen yetkinliğe ulaşıp ulaşamama
B) Eskiyip unutulma
C) Olumlu ya da olumsuz yönlerden algılanma
D) Zamanla çekiciliğini yitirip yitirmeme
E) Başkalarınca örnek alınma
15. Öyküler dünyanın farklı yerlerinde geçse de okuyanda
tuhaf bir “bizden”lik duygusu uyandırıyor; aşkın,
kararsızlığın, tekinsizliğin ve yalnızlığın evrensel olduğunu,
bu öykülerde kendimizi yazara yakalanmış
hissettiğimizde bir kez daha hatırlıyoruz.
Bu cümledeki altı çizili sözle, okurla ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
(2009)
A) Anlatılanları değişik biçimlerde algılama
B) Yaşamla ilgili düşüncelerini pekiştirme
C) Anlatılanları yaşadığını duyumsama
D) Anılarına bağlı olarak mutluluk duygusuna
kapılma
E) Okuduklarının doğruluk derecesini düşünme
17. Okur için yazmıyorum. Evet, ama okura yazdı-
ğım da bir gerçek. Demem şu ki okur için yazmak
başka şeydir, okura yazmak başka… Birinde özgürlük
vardır. Öteki ise sizin elinizi kolunuzu bağ-
lar, sizi bağımlı kılar. Ben böyle düşünüyorum.
Bu parçadaki altı çizili cümleyle yazar aşağıdakilerden
hangisini anlatmak istemiştir? (2010)
A) Beğenilecek konuları işlediğini
B) Kendi düşüncesini okurlara benimsetmeye
çalıştığını
C) Okurların beklentilerine göre değil, kendi istediği
gibi yazdığını
D) Toplumu ilgilendiren konulara değindiğini
E) Belli bir kitleye seslenmek istediğini
18. Ülkemizde çok iyi oyuncular var ama ne yazık
ki bunlar yabancı dile gereken önemi vermiyorlar.
Ana dilleri gibi Fransızca ve İngilizce bilseler
yabancı ülkelerdeki oyuncuları bile gölgede bırakırlar.
Bu parçada geçen “gölgede bırakmak” sözüyle
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
(2010)
A) Başkalarından üstün duruma gelmek
B) Eğitim yoluyla kendini geliştirmek
C) Çağın gereklerine uymak
D) Yeni oyun teknikleri geliştirmek
E) Bilgi dağarcığını zenginleştirmek
19. Kişiliğimizin oluşup gelişmesinde okudukları-
mızın büyük payı vardır. Her yazar, kişiliğimizin
temeline ayrı bir taş koyar. Bu, edebiyatın temel
işlevlerinden biridir.
Bu parçadaki altı çizili cümleyle, yazarlara iliş-
kin olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir? (2011)
A) Duyuş, davranış özelliklerimizi geliştirip zenginleştirdikleri
B) Bizi yanlış düşüncelerden uzaklaştırdıkları
C) Yaşama biçimimizi belirledikleri
D) Bizi başka insanların dünyasına taşıdıkları
E) Yaşamı sevme, ondaki güzellikleri görme
gücümüzü pekiştirdikleri
20. Kendi aralarında üç beş sözcükle konuşan genç-
lerimizi gördükçe onların, beyin ve dil yetilerinin
daha gelişme evresindeyken kurumuş olmasından
kaynaklanan sözcüksel çölleşme içinde olduklarının
ayrımına varıyorum.
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisi olamaz? (2011)
A) Anlatımsal yavanlık
B) Düşünsel sınırlılık
C) Duyguları yansıtmada eksiklik
D) Algısal yetersizlik
E) Kural tanımazlık
21. İnsanoğlunun çaresizliğe düştüğü, yaşadığı toplumsal
ortamda bir başına, yapayalnız kaldığı
ve başkalarının yardımına gereksinim duyduğu
anlar vardır. Böyle zamanlarda her kapıyı çalar.
Ne var ki bütün kapılar kapanmıştır yüzüne. Tam
anlamıyla bir çaresizlik içindedir. Bir öyküye, bir
romana konu olabilecek böyle bir durumu ---- deyimiyle
somutlaştırıcı bir biçimde ne güzel anlatmıştır
Türkçemiz.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisinin getirilmesi uygundur? (2011)
A) ötesi çıkmaz sokak
B) havanda su dövmek
C) yer demir gök bakır
D) dört duvar arasında
E) iki arada bir derede
22. Hem bir yolculuğa çıkacaksın hem de elinde bir
harita, pusula olmayacak! Yolun sonu nereye varıyor
bilmeyeceksin, olacak iş mi bu? İşte böylesi
durumlarda sorarsın bir yazar olarak senden
öncekilere: “Niçin çıktın yola? Niçin kaldın yarı
yolda?” ya da “Nasıl vardın, varmayı düşlediğin
noktaya?”
Bu parçada geçen “elinde bir harita, pusula olmama”
sözüyle yazarlarla ilgili olarak anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir? (2012)
A) Gerçekçi ve gözlemci bir anlatımı yeğlememe
B) Okurların yaşamını zenginleştirecek bir
amaca yönelmeme
C) Deneyimli yazarların birikiminden yararlanmama
D) Yapıtlarını oluştururken değişik alanların
verilerini kullanma
E) Yapıtlarını, okurların ilgi ve beklentileri doğ-
rultusunda oluşturma
23. Bazıları, hikâye kahramanını, yazarın kendisi
sanır. Edebiyat içi oyunları, metinler arası göndermeleri,
yazarın kurduğu alt metin ilişkilerini
görmez. Oysa iyi bir okurun gözü, metnin altını
kazar; diğerlerinin bakışlarıysa satırlar üzerinden
kendi ezberlerinin boşluğuna akıp gider.
Bu parçada geçen “metnin altını kazma” sözüyle,
metne yönelik olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? (2013)
A) Örtülü anlamları bulmaya çalışma
B) Başka metinlerle karşılaştırma
C) Yazılanların gerçekliğini araştırma
D) Ön yargılardan sıyrılarak okuma
E) Kusurlu yönlerini ortaya koyma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.